Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
yalnız ve yalnız
yalnız ve yalnız
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"yalnız ve yalnız"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrases
1
Phrases
yalnız ve yalnız
if and only if
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"yalnız ve yalnız"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 17 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrases
1
Phrases
yalnız ve mutsuz
lonely and unhappy
expr.
She's
lonely and unhappy.
O
yalnız ve mutsuz.
More Sentences
General
2
General
yalnız ve kimsesiz halde
forlornly
adv.
Phrases
3
Phrases
yalnız ve mutsuz
alone and unhappy
expr.
Idioms
4
Idioms
annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk
a latchkey kid
n.
5
Idioms
annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk
a latchkey child
n.
Technical
6
Technical
uçağın yolcusuz ve yüksüz yalnız kendi ekibiyle uçması
ferry
n.
Telecom
7
Telecom
alıcı ve verici istasyon arasında yalnız tek yönlü iletişim yapabilme özelliği
simplex
n.
Medical
8
Medical
yalnız tümör ve yayıldığı alanı içeren daha lokalize radyoterapi tekniği
conformal radiation therapy
n.
Gastronomy
9
Gastronomy
yalnız yatak ve kahvaltı
bed and breakfast
n.
Zoology
10
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece ortaya çıkan bir yaban faresi
tree coney
n.
11
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi
tree cony
n.
12
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi
tree hyrax
n.
13
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi
tree dassie
n.
14
Zoology
yaprakla beslenen ve yalnız başına yaşayan arı
leafcutter bee
n.
15
Zoology
yaprakla beslenen ve yalnız başına yaşayan arı
megachile bee
n.
Entomology
16
Entomology
sertleşmiş çamur ve kumdan yuvalar inşa eden çeşitli yalnız yaşayan arılara verilen ad
mason
n.
17
Entomology
kil, kum ve çamur gibi malzemelerden yuva inşa eden bir yalnız arı
mason bee (osmia cobaltina)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yalnız ve yalnız
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy